Can Can't İngilizce'de cümleye "ebilme,abılma" anlamı verir. Çoğu kişi Can kullanımı biliyor bu yüzden bizde örnek cümleleri toparlayalım ve sunalım dedik. Ancak belirtmeliyiz ki örnek cümleler bize ait değildir. Bu konu hakkında yapılan örnekleri bir ara toplamak amacımız. Aldığımız kaynaklara sitenin altından ulaşabilir ve kaynakları kontrol edebilirsiniz. Şimdi örneklere bakalım
- Tony can swim. (Tony yüzebilir.)
- My father can speak Chinese. (Babam Çince konuşabilir.)
- I can ski. (Kayak yapabilirim.)
- My sister can play the violin. (Kız kardeşim keman çalabilir.)
- My students can dance. (Öğrencilerim dans edebilir.)
- Tony can not play volleyball. (Tony voleybol oynayamaz)
- My father can not speak French. (Babam Fransızca konuşamaz.)
- I can not skate. (Paten yapamam.)
- My sister can not play the guitar. (Kız kardeşim gitar çalamaz.)
- My students can not play basketball. (Öğrencilerim basketbol oynayamaz.)
- The doctor can see you at 3.00. (Doktor sizi saat 3te görebilir.)
Yani doktorun sizi görmesi ancak 3'te mümkün olacaktır. Daha önce görmesi mümkün değildir.
- You can not buy flowers at butcher's. (Kasaptan çiçek satın alamazsınız.)
Kasaptan çiçek satın almamız mümkün değildir.Bunu da can not ile söyleriz.
- Can you speak English? (İngilizce konuşabilir misin?)
Yes, I can. (Evet, konuşabilirim)
- Can your father drive a racing car? (Baban yarış arabası sürebilir mi?)
Yes, he can. (Evet, sürebilir.)
- Can your students play golf? (Öğrencilerin golf oynayabilir mi?)
No, they can not. (Hayır, oynayamazlar.)
- Yes, I can speak English.
- Yes, he can drive a racing car.
- No, they can not play golf. (No, they can't play golf) takısını getirmekteyiz.
I can play tennis – Ben tennis oynayabilirim
You can drive a car – Sen araba kullanabilirsin
We can sing – Biz şarkı söyleyebiliriz
They can dance – Onlar dans edebilirler
I can’t not drive a car- Ben bir araba kullanamam
You can’t buy an alcohol if you are under the 18- 18 yaşından küçüksen alkol satın alamazsın
We can’t travel to China without visium – Biz vizesiz Çin’i ziyaret edemeyiz
They can’t play with us- Onlar bizimle oynayamazlar
Students can use dictionaries in the exam ? > Dışarı çıkabilir miyim ?
He can drive a car. > O araba sürebiliyor.
They can run fast. > Onlar hızlı koşabiliyor.
Can you open the window ? > Camı açabilir misin ?
Can you lend me some money ? > Bana biraz borç para verebilir misin ?
Coin can’t fall steep. > Bozuk para dik düşemez.
Evet örnek cümlelerimiz bunlar ayrıca aşağıdaki kaynak adreslerden uyarı dahilinde kaynakları kaldırılabilir. Uyar kaldır şeklinde bir işleyişimiz mevcut. Aldığımız kaynağı belirttiğimiz için kaynak sahibi tarafınca bir sorun teşkil etmediği kanatindeyim. Yine de gelen uyarılar dikkate alınır ve ilgili içerik kaldırılabilir.
Kaynaklar;
http://0dan.org/ingilizce-can-cant-konu-anlatimi/
http://www.dersteknik.com/2011/05/can-cant.html
http://www.abcingilizce.net/2013/01/can-cant-kullanimi-konu-anlatimi-ornek-cumleler.html
- Tony can swim. (Tony yüzebilir.)
- My father can speak Chinese. (Babam Çince konuşabilir.)
- I can ski. (Kayak yapabilirim.)
- My sister can play the violin. (Kız kardeşim keman çalabilir.)
- My students can dance. (Öğrencilerim dans edebilir.)
- Tony can not play volleyball. (Tony voleybol oynayamaz)
- My father can not speak French. (Babam Fransızca konuşamaz.)
- I can not skate. (Paten yapamam.)
- My sister can not play the guitar. (Kız kardeşim gitar çalamaz.)
- My students can not play basketball. (Öğrencilerim basketbol oynayamaz.)
- The doctor can see you at 3.00. (Doktor sizi saat 3te görebilir.)
Yani doktorun sizi görmesi ancak 3'te mümkün olacaktır. Daha önce görmesi mümkün değildir.
- You can not buy flowers at butcher's. (Kasaptan çiçek satın alamazsınız.)
Kasaptan çiçek satın almamız mümkün değildir.Bunu da can not ile söyleriz.
- Can you speak English? (İngilizce konuşabilir misin?)
Yes, I can. (Evet, konuşabilirim)
- Can your father drive a racing car? (Baban yarış arabası sürebilir mi?)
Yes, he can. (Evet, sürebilir.)
- Can your students play golf? (Öğrencilerin golf oynayabilir mi?)
No, they can not. (Hayır, oynayamazlar.)
- Yes, I can speak English.
- Yes, he can drive a racing car.
- No, they can not play golf. (No, they can't play golf) takısını getirmekteyiz.
I can play tennis – Ben tennis oynayabilirim
You can drive a car – Sen araba kullanabilirsin
We can sing – Biz şarkı söyleyebiliriz
They can dance – Onlar dans edebilirler
I can’t not drive a car- Ben bir araba kullanamam
You can’t buy an alcohol if you are under the 18- 18 yaşından küçüksen alkol satın alamazsın
We can’t travel to China without visium – Biz vizesiz Çin’i ziyaret edemeyiz
They can’t play with us- Onlar bizimle oynayamazlar
Students can use dictionaries in the exam ? > Dışarı çıkabilir miyim ?
He can drive a car. > O araba sürebiliyor.
They can run fast. > Onlar hızlı koşabiliyor.
Can you open the window ? > Camı açabilir misin ?
Can you lend me some money ? > Bana biraz borç para verebilir misin ?
Coin can’t fall steep. > Bozuk para dik düşemez.
Evet örnek cümlelerimiz bunlar ayrıca aşağıdaki kaynak adreslerden uyarı dahilinde kaynakları kaldırılabilir. Uyar kaldır şeklinde bir işleyişimiz mevcut. Aldığımız kaynağı belirttiğimiz için kaynak sahibi tarafınca bir sorun teşkil etmediği kanatindeyim. Yine de gelen uyarılar dikkate alınır ve ilgili içerik kaldırılabilir.
Kaynaklar;
http://0dan.org/ingilizce-can-cant-konu-anlatimi/
http://www.dersteknik.com/2011/05/can-cant.html
http://www.abcingilizce.net/2013/01/can-cant-kullanimi-konu-anlatimi-ornek-cumleler.html
İngilizce Can-Can't ile İlgili Cümleler
4/
5
2 yorum
Yaz yorumİyiy di emeğine sağlık
CevaplaEhh yani ortalama
Cevapla